Ana Sayfa
Sinan'a Saygı Projesi
Mimar Sinan'ın Hayatı
Mimar Sinan'ın Eserleri
Fotoğraf Galerisi
        Yeni Eklenenler
Külliye Planları
Sinan Gezi Yolları
Gezi Haritaları
Haberler / Duyurular
Gönüllü Çalışma
Projeye Destek
İletişim
ENGLISH






Avrupa'nın Kültür Başkenti İstanbul'da Bir Ayıp

Tarih: 20.12.2006  Kaynak:Yaşam Gazetesi
http://www.yasamgazetesi.com/news_article_view.asp?ID=17&hID=2416

Sayime Başçı

FATİH- "Bi hamdillah bu cayi hurrem abad / Hezaren sa'yile çün buldu itmam / Bu ali menzile dinildi tarih / Ki yüzü suyidir şehrin bu hamam." (Bu güzel yüzü bol olan yer için hamdolsun / Uzun -yaz dönemi sonunda- emek ile tamamlandı /Bu yüce yere tarihte denildi ki / Bu hamam şehrin yüzü suyu övünç kaynağıdır.)

Bir zamanlar kapısında bu dörtlüğün yazdığı, özellikle Balattaki Yahudi halkı tarafından kullanılan ve bir Mimar Sinan eseri olan Ayakapı Hamamı, şimdilerde bir kereste deposu olarak çöküş yolunda. İstanbul ise Avrupa'nın kültür başkenti olma yolunda.

Kitabesine göre 1582 tarihli bu hamam, 3. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı. Unkapanı- Balat hattındaki Ayakapı'da Abdülezel Paşa Caddesi üzerinde bulunan hamam, Valide Sultan, Yeni Kapı veya Havuzlu Hamam olarak da biliniyor.

Kimse farkında değil

Tarihi kaynaklara göre, yapıya verilen yanlış isimlerden dolayı uzun zaman boyunca hamamın bir Mimar Sinan eseri olduğu fark edilmedi. 1940'lı yıllardan beri de işlevini kaybeden hamamın, günümüzde de pek farkında olan yok.

Tarihi hamam, doğu? batı doğrultusunda yerleştirilmiş bir dikdörtgen plana sahip. Ancak iki kısa kenar aynı uzunlukta olmadığından düzgün değil. Reşad Ekrem Koçu'nun yazdığı İstanbul Ansiklopedisi'ne göre, 1944 ? 1947 yılları arasında yapının iki halvet kubbesi çökmüş; hamamın kurnaları ve mermer döşemeleri de sökülerek satılmıştı. Sıcaklık bölümü tamamen yok olan hamam 1947 yılından beri kereste deposu olarak kullanılıyor.

Yapı son olarak 1971 yılında şu anki sahipleri tarafından satın alındı. Onlar da alındığında buranın bir Mimar Sinan eseri olduğunu bilmediklerini belirtiyorlar. Yapının Mimar Sinan eseri olduğunun anlaşılmasından sonra, bazı yatırımcılar burayı bir işletme haline getirip şarap evi ve restoran yapmak istemiş; ancak binanın günümüzdeki sahipleri, buna karşı çıktıklarını söylüyor.

Yapının sahipleri, şimdiye kadar Kültür Bakanlığı ya da yetkili hiçbir kurum tarafından restorasyon çalışmasıyla ilgili bir proje teklifinde bulunulmadığını savunuyor. Onlar, şimdi bu tarihi yapıyı bir işletmeye çevirmeyi, satmayı ya da bir restorasyon çalışması durumunda müze olarak bağışlamayı düşünmediklerini vurguluyorlar.

Hamama, Yahudiler için de havuz yapmıştı

Hamam, Osmanlı'nın geleneksel hamam mimarisinden farklı özellikler taşıyor. Rivayete göre, eski dönemlerde Yahudi halkının yoğun olarak yaşadığı Balat-Fener hattında olan hamamın inşası sırasında buradaki Yahudiler Mimar Sinan'a gelerek hamama bir havuz yapılmasını istemişler.

Musevi inancında Müslümanlıktan farklı olarak gusül abdesti, içinde hareketli suyun olduğu bir havuza girip çıkarak gerçekleştiriliyor. Yahudilerin dile getirdikleri bu dini zorunluluktan doğan ihtiyaç sonucunda Mimar Sinan projede bir değişiklik yaparak hamama bir havuz eklemiş. Ancak şu anda bu hamamın havuz ve kömürlük kısmı tamamen yok olmuş durumda.

Hamamla ilgili rivayetlerde, hamamın çöken halvetlerinden birinde, Yeniçeriler döneminde burada genç bir tellağın bıçaklanarak öldürüldüğü ve bu halvetin "kanlı halvet" olarak anıldığı belirtiliyor.

Bu karakteristik yapı, İstanbul'un kültür başkenti olma yolunda ilerlediği günümüzde, tarihi yarımadanın 2010'da görücüye çıkacak olan Tarihi Yarımada'da hüzünlü kaderine terk edilmiş durumda. (Kent YAŞAM)
 
 


 

Diğer haberler

© 2006 Sinan'a Saygı. Her hakkı saklıdır. [Çekül Vakfı] [Tarihi Kentler Birliği]