Ana Sayfa
Sinan'a Saygı Projesi
Mimar Sinan'ın Hayatı
Mimar Sinan'ın Eserleri
Fotoğraf Galerisi
        Yeni Eklenenler
Külliye Planları
Sinan Gezi Yolları
Gezi Haritaları
Haberler / Duyurular
Gönüllü Çalışma
Projeye Destek
İletişim
ENGLISH






Mimar Sinan’ın Mührü İstanbul’un Her Yerinde

Tarih: 27 Ocak 2007  Kaynak: Zaman Gazetesi Cumaertesi http://cumaertesi.zaman.com.tr/?bl=12&hn=3241

Abdullah Kılıç

Türk-İslam mimarisinde kendine has üslubuyla eşsiz bir konuma yerleşen Mimar Sinan’ı anlamak ve anmak için iyi bir vesileniz var artık. Bilge mimar Turgut Cansever’in rehberliğinde Mimar Sinan’ı tanımak ve onun eserlerini görmek isterseniz işte size fırsat. Cansever’in hazırladığı ve Albaraka Türk tarafından yayımlanan ‘Mimar Sinan’ kitabı, zevkle okunacak bir Sinan ‘antolojisi’ niteliğinde.

Cansever’in yorumları ve anlatımı, mühründe “El-fakir el-bakir Sinan’ ibaresi kullanan büyük dehanın eserlerine bakışta yeni bir kapı aralıyor. Böylece okur, Sinan’ı tanıtmakla kalmıyor, oturduğu yerden keyifli bir keşfin de tadını çıkarıyor.

Baskısından tasarımına, içeriğinden fotoğraflarına kadar birinci sınıf bir Mimar Sinan kitabı olan eseri okuyanlar, ustanın eserlerindeki detay ve kuşatıcılığın tadına varmak için Sinan’ın şaheserlerini bizzat yerlerinde görmeyi arzulayacak. Zaten Turgut Cansever de kitabının girişinde buna dikkat çekiyor: “Okuyucuların insanlık tarihinin bu seçkin kültür ürünlerinin tarifi zor, vakar dolu yüceliğini oluşturan biçim dünyasına ulaşarak onların ayrıcalıklı güzelliklerini fark etme saadetini, yapıları bizzat ziyaret ederek yaşayabilecekleri aşikardır.” Peki Osmanlı Devleti’nin en ihtişamlı dönemi olan Kanuni Sultan Süleyman devrinden başlayarak Sultan II. Selim ve Sultan III. Murad’ın saltanatları sırasında yüzlerce eser inşa eden Sinan’ın İstanbul’daki eserleri nasıl gezilmeli? Hangisinden başlanmalı, gezi güzergahı ne olmalı? 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 364 eser veren ve bu eserlerin büyük çoğunluğu İstanbul’da bulunan Sinan’ı tanımak ve onun eserlerini görmek isteyenlere kısa bir gezi rehberi...
 
1538’de 49 yaşındayken Acem Ali’nin vefatı üzerine mimarbaşılık görevine getirilen Mimar Sinan, Kanuni’nin eşi Hürrem Sultan’ın isteği ile Haseki Külliyesi’ni yapmış. Bu yapı, Sinan’ın mimarbaşı sıfatıyla inşa ettiği ilk yapıdır. Külliyeler, başta dinî olmak üzere çeşitli sosyal amaçları olan yapılar topluluğuna denir. Külliye içerisinde cami, medrese, hamam, imaret ve hastane gibi yapılar bulunur. Aksaray Haseki’deki bu yapı, Sinan’ın bundan sonra vereceği yapıların da habercisi olmuş. Haseki’nin hemen yanındaki Bayrampaşa Külliyesi, Kocamustafapaşa’ya ismini veren Koca Mustafa Camii ve Külliyesi ile Hekimoğlu Külliyesi, ustanın eseri olmamakla birlikte önemli yapılar. Hüsrev Çelebi Camii, Hadım İbrahim Paşa Medresesi, Yedikule’deki Hacı Evhat Camii de bu bölgede görülmesi gereken yapılar arasında.
 
Aksaray’dan yönünüzü Şehzade Külliyesi’ne çevirin. Kanuni’nin genç yaşta ölen oğlu Şehzade Mehmet için yaptırdığı külliye; cami, medrese, mektep, imaret ve kervansaray karşınıza çıkar. Dört yarım kubbenin ortasında merkezî bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzadebaşı Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir. Haliç’e ve Marmara’ya eş mesafede kurulan bu yapı, yer seçimi açısından da son derece önemlidir. Çünkü hem Hz. Eyüp Kabri’nin hem de Ayasofya Camii’nin tam ortasına yapılmıştır. Camiyi gezdikten sonra külliyenin içindeki parkta bir nefes alıp dinlenebilirsiniz. Buradan İstanbul yarımadasının en yüksek tepelerinden biri üzerinde olan Süleymaniye’ye uzanın.

İstanbul’un siluetinde çok önemli bir yer tutan Süleymaniye Camii, aynı zamanda şehrin en büyük ve görkemli camisidir. Dış ve iç estetiği fevkalade muntazam olan yapının göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler. 1550’de temeli atılıp 1557’de bitirilen Süleymaniye Camii, tek kelimeyle muhteşem bir yapı. Eser hem mimarisi hem de ince işçiliği ile hayranlık uyandırıyor. Kubbesi, pencere vitraylarıyla göz kamaştıran eser, görkemiyle de görenleri kendine hayran bırakır. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görüntüsüyle Süleymaniye, olgunlaşmış bir mimariyi temsil eder. Sekiz ayrı binadan meydana gelen külliye, kentin en büyük yapısı olmakla kalmaz, Fatih’ten sonra şehrin ikinci üniversitesi olur. Cami ve külliyeyi anlatmakla bitmez; ama buraya gelip de caminin arka avlusunda Sultan Süleyman’ın ve bu eserin sahibi Koca Sinan’ın türbesini de ziyaret etmeden gitmek olmaz.

Mimar Sinan’ın eserleri birbirine hiç benzemez. Yani usta kendini tekrara hiç düşmemiştir. Süleymaniye’den Eminönü’ne inerken Rüstem Paşa Camii çıkar karşımıza. Çinileri yağmalanan bu yapı da Sinan’ın önemli bir eseridir. Mısır Çarşısı yakınında, şehrin en aktif ticari merkezinin dibindeki bu camiden ilginizi esirgemeyin. Giriş cephesi küçük fakat çarpıcı, iç mekan duvarları devrinin en meşhur İznik çini örnekleri ile süslüdür.
 
Rüstem Paşa’dan, İstanbul’un camilerle süslü semti Sultanahmet’e çıkalım. Sultanahmet Camii, Ayasofya ve Topkapı Sarayı’nın tam kesiştiği yerde ustanın mührü vardır. Ayasofya’yı tamir eden usta, buranın tam karşısına Hürrem Sultan Hamamı’nı yapmıştır. Bu hamam, benzerleri arasında ilk sıradadır. Bugün de sapasağlam duran bu mekan, halı satış yeri ve müzesi olarak kullanılmaktadır. Buradan hemen Topkapı Sarayı içindeki III. Murad Köşkü’ne geçebilir ya da bu mekanı başka bir gün bir müze gezisi sırasında görebilirsiniz.

Görüldüğü gibi Sinan’ın sadece yaptıkları eserleri anlatmaya ne yer yetiyor ne gezmek için güç. Biz en iyisi kısa keselim ve bundan sonrasını sadece semt ve mekan adı vererek geçiştirelim. Ayrıntılar nasıl olsa Turgut Cansever’in kitabında mevcut. Topkapı’da Kara Ahmet Paşa Külliyesi, Hürrem Çavuş Camii, Mimar Sinan Camii; Fatih’te Nişancı Mehmet Paşa Camii, Semiz Ali Paşa Medresesi; Edirnekapı’da Mihrimah Sultan Camii; Ayvansaray’da Ferruh Kethuda Camii, Çavuş Paşa Camii, Drağman Yunus Bey Camii; Azapkapı’da Sokollu Mehmed Paşa Camii; Kasımpaşa’da Piyale Paşa Camii; Tophane’de Kılıç Ali Paşa Camii; Cihangir’de Molla Çelebi Camii; Üsküdar’da Mihrimah Sultan Camii, Şemsi Ahmet Paşa Camii ve Atik Valide Külliyesi.


 

Diğer haberler

© 2006 Sinan'a Saygı. Her hakkı saklıdır. [Çekül Vakfı] [Tarihi Kentler Birliği]