Ana Sayfa
Sinan'a Saygı Projesi
Mimar Sinan'ın Hayatı
Mimar Sinan'ın Eserleri
Fotoğraf Galerisi
        Yeni Eklenenler
Külliye Planları
Sinan Gezi Yolları
Gezi Haritaları
Haberler / Duyurular
Gönüllü Çalışma
Projeye Destek
İletişim
ENGLISH






Mirasyediler!

1 Mart 2007 Kaynak: Atlas Dergisi

Gökhan Tan

Büyük ustanın en önemli eserlerinden Sultan Süleyman Köprüsü’nün yakınına, Koruma Kurulu’na sunulmadan yapılan ve inşaatı durdurulan kavşak köprü... Atışalanı’nda tüm tepkilere rağmen Avasköy Sukemeri’ni kapatan KemerPark Evleri... Kemerburgaz’da yanına maden işletmesi açılmak istenen Uzun Kemer... Sinan’ın muhteşem mirasının varisi gerçekten biz miyiz?

Büyükçekmece’deki Sultan Süleyman Köprüsü, Atlas’ın son sayısında Mimar Sinan’ın İstanbul’dan Edirne’ye inşa ettiği köprülerini anlatan konunun açılış fotoğrafıydı. 1567 tarihli bu olağanüstü köprünün  bir de ayrıcalığı var: Büyük usta, sayısı yüzlerle ifade edilen eseri içinde sadece bu köprüye imzasını atmış. Ama bu bile bu ölümsüz eseri gerektiği gibi korumamız için yeterli neden oluşturamıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sultan Süleyman Köprüsü’nün Mimarsinan beldesi sınırına yakın bölümünde 2007’nin ilk aylarında bir köprülü kavşak yapımına başladı. İnşaat hızla yükseldi, tarihi köprüdeki kemerlere öykünen yapısı kısa sürede belirginleşti. Bölgeden sorumlu I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, en başta kendisine sunulması gereken bu projeden, yapısı yükseldikten sonra haberdar oldu. Ve 2 Şubat tarihinde inşaatı durdurma kararı verdi. Gerekçe olarak tarihi köprünün siluetinin bozulmasını gösteren kurul, onay alınmadan böylesi bir projeye nasıl başlanabildiği konusunda da ivedilikle bilgi talep etti.

Kurulun “ivedi” talebi yanlış anlaşılmış olacak ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başladığı işi bir an önce bitirebilmek için inşaata dört elle sarıldı. Ve olayın basına yansıdığı şubatın üçüncü haftasına kadar çalışma gece gündüz devam etti. Atlas’ın baskıya girdiği ayın son haftasında, şantiye yerinde kalmakla birlikte inşaat durmuş görünüyordu.

Sultan Süleyman Köprüsü çevresinde yaşananlar, Atışalanı’ndaki Avasköy Sukemeri’nin başına gelenlere çok benziyor. Tıpkı Büyükçekmece’de olduğu gibi Atışalanı’nda da, proje yapanlar ve uygulanmasına izin verenler söz konusu yerde 400 yılını deviren bir tarihi eseri yok saymışlardı. Böylece sukemerinin dibine, alışveriş merkezi, otopark ve 14 bloktan oluşan KemerPark Evleri’nin inşasına başlandı. Projeyi görmesi gereken I Numaralı Koruma Kurulu’na başvurulmamıştı. Oysa Mimar Sinan’ın bu tek katlı mutevazı eseri sadece, inşaat izni verilen bu alandan görülebiliyordu. Normalde sit alanı olması gereken bu yer,  iki yıl öncesinin imar planlarında da yeşil alan olarak görünüyordu. Tarihi eserin korunmasından sorumlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ görevini yapmıyor, hatta inşaatın temeli bizzat Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından atılıyordu.

Bugün 13. bloğu tamamlanmak üzere olan KemerPark Evleri, daha ilk günlerde kemerin çevreyle ilişkisini bitirdi. Avasköy Sukemeri’ni artık yanına kadar gitmeden görmek mümkün değil. İşin en acısı da, buna neden olan sitenin ilçenin modernleşmesini sağlayan bir gelişme olarak sunulması.

Dünyanın en güzel su yapılarından Uzun Kemer çevresindeki gelişmeler de ürkütücü. Roma devri temellerine oturan eser, 711 metrelik uzunluğuyla Sinan tarafından inşa edilen Kırkçeşme Su Yolları’nın en büyük yapısı. Kemerburgaz’ın sembolü. Kemerin doğu yönünde yapılan (ve artık alıştığımız gibi isminin Türkçe bölümünü ondan alan) Kemermall, eserin siluetini önemli ölçüde bozdu. Kemerin güneydoğusunda, ona 100 metre mesafede açılmak istenen kuvars madeni işletmesi ise Kemerburgazlıların ısrarlı girişimleri sonucunda şimdilik engellendi. İşletmenin aldığı maden ruhsatının iptali için açılan dava sürüyor.

Olumlu bir gelişme yine Uzun Kemer’le ilgili. Kuvars kumu işletmesine karşı dava açan Kemerburgazlılar, sukemerinin sahibi İSKİ’den restorasyon için olumlu cevap aldılar. Bu konuda emek harcayanlar arasındaki Hale Kulacaoğlu’dan aldığımız bilgiye göre eserin 80 metrelik bölümünün restorasyon projesi onaylandı. Ancak uzunluğu 700 metreyi aşan eserin neden sadece 80 metresinin restore edileceği de ayrı bir soru. Kulacaoğlu, böylesine kıymetli bir eserle yaşamanın için ayrıcalık olduğunu ve onu korumak için tümünün restore edilmesi gerektiğini söylüyor.

Her metrekaresi her geçen gün daha değerlenen İstanbul’da Mimar Sinan eserlerini bile korumak imkânsızlaşabiliyor. Çekül’ün, onun tüm eserlerinin envanterini çıkardığı Sinan’a Saygı Projesi bu nedenle hayati önemde. Bu eserler hakkında www.sinanasaygi.com adresinden detaylı bilgi alınabilir.


 

Diğer haberler

© 2006 Sinan'a Saygı. Her hakkı saklıdır. [Çekül Vakfı] [Tarihi Kentler Birliği]