Ana Sayfa
Sinan'a Saygı Projesi
Mimar Sinan'ın Hayatı
Mimar Sinan'ın Eserleri
Fotoğraf Galerisi
        Yeni Eklenenler
Külliye Planları
Sinan Gezi Yolları
Gezi Haritaları
Haberler / Duyurular
Gönüllü Çalışma
Projeye Destek
İletişim
ENGLISH






7. Sinan Gezi Yolu: Su Kemerleri

Paşadere Kemeri, Kovuk (Eğri) Kemer, Uzun Kemer, Güzelce Kemer, Mağlova Kemeri

Belki de Mimar Sinan gezi rotaları içinde en zorlu ama bir o kadar da maceralı olanını denemek üzeresiniz. Rotanın zorluğu, yapıların İstanbul’un merkezî noktalarından uzak olmasından ve binek otomobillerle yakınına gidecek düzgün yolların olmamasından kaynaklanıyor. Eğer aşağıda önereceğimiz su kemerlerinin tamamını aynı gün içinde görmek istiyorsanız, dört çeker veya yüksek kasalı bir otomobil kullanmanızı öneriyoruz. Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan’ın dokuz yıl içinde inşa ettiği Kırkçeşme Su Tesisleri’ne ait dört önemli su kemerini gezeceksiniz. Bunlar Sinan’ın yaptığı su kemerlerinin tamamı olmasa da, en etkileyicileri…

Eğer geziye Sarıyer-Bahçeköy’de yapacağınız kahvaltıyla başlarsanız gün sonunda kendinizi yorgun hissetmezsiniz. İster evinizde hazırladığınız kahvaltıyı Belgrad’da yeşillikler içinde yapın, ister Bahçeköy-Kemerburgaz arasındaki yol üstündeki orman içi kamp yerlerinden birinde sizin için demlenen çayınızı yudumlayın… Ama Atatürk Arboretumu’ndaki değişik ağaç türleri arasında küçük bir yürüyüş yapmadan “Mimar Sinan Su Kemerleri Rotası”na başlamayın! Arboretuma haftaiçi giriş serbest. Haftasonları ise ücretli olarak alınan “serbest giriş kartları” ile girilebiliyor. Ayrıntılı bilgiyi 0212-226 19 29 numaralı telefondan veya http://www.orman.istanbul.edu.tr/muzeler/arboretum/index.htm internet adresinden alabilirsiniz.

Arboretumdan çıkarak yemyeşil bir yolu izleyeceksiniz. Sinan’a ait ilk kemer Paşadere Kemeri… Eğer yaz aylarında geziyorsanız yeşil örtüden kemerin sadece çok küçük bir bölümünü görme şansını elde edeceksiniz. Kemerin altından geçerek Kemerburgaz’ın merkezine ulaşacaksınız. Kemerburgaz’da asfalt yolu kullanarak kolaylıkla gidebileceğiniz iki kemer var: Uzun Kemer ve Kovuk (Eğri) Kemer. Kovuk Kemer’e merkezden sola dönülerek gidiliyor. Kemer, Kemerburgaz-Hasdal yolu üstünde… Eğer yolunuzu kaybederseniz, yolda göreceğiniz ilk kişiye İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hamidiye Su Fabrikası’nı sormanız yeterli. Sinan’ın Roma Dönemi’nde var olan kemerden yararlanarak inşa ettiği anıtsal su kemeri, Hamidiye Su Fabrikası’na göre maalesef daha az tanınıyor …

Kovuk Kemer’in bir tarafı belediyenin fabrikası, diğer tarafı da arı kovanları tarafından tutulmuş. Neyse ki kemer, doksan dereceye yakın açı yaptığı köşeden üst katına çıkılarak, gezilebiliyor. Kovuk Kemer’in yorgun ama dik duran bedeni emekliye ayrılmış; artık İstanbul’a suyu, yeni teknolojiyle hemen yanına döşenmiş künkler taşıyor.


Kovuk (Eğri) Kemer'den...

Buradan Uzun Kemer’i görmek için geldiğiniz yöne doğru geri dönmeniz; Göktürk Beldesi’ne doğru yaklaşık 3 km. kadar yol kat etmeniz gerekiyor. Göktürk, günümüzde sınırları içindeki adını bir ölçüde Uzun Kemer’den almış yarı Türkçe yarı İngilizce isimli bir sitenin (Kemer Country) adıyla da anılıyor. Sakın hata yapıp yanlış geldim demeyin. Zaten belde girişindeki heybetli kemer sizin yanlış yapmadığınızın kanıtı. Kemeri görünce, adının ne kadar doğru verildiğini anlayacaksınız.

Bu kemerden sonra artık doğa kanunları hakim… Kemerburgaz-Hasdal yolundan TEM yoluna bağlanın. TEM’in Alibeyköy çıkışını kullanarak Gazi Mahallesi’ne doğru devam edin. Tekrar hatırlatmakta fayda var: Şehir otomobili kullanıyorsanız anlatacaklarımızı lütfen dikkate almayarak, uygulamayın. Ama şunu da bilin ki birazdan çukurlu, toprak yollardan gideceğiniz iki su kemeri de Sinan’ın 16. yüzyılda inşa ettiği belki de dünya su mimarlığının iki önemli temsilcisi...

İsterseniz adıyla olmasa da beden duvarlarıyla daha mütevazi olan kemerle başlayalım geziye… Bahsettiğimiz yapı, Kırkçeşme Su Sistemi’nin en önemli kemerlerinden biri olan Güzelce (Gözlüce ve Cebeciköy Kemeri olarak da anılır) Kemer. Yapı günümüzde Alibeyköy Baraj Gölü içinde kalmış. Kemere iki farklı yol var. Biri kemerin doğusuna diğeri de batısına gidiyor. Gazi Mahallesi’nden geçilerek gidilen toprak yol, Cebeci Köyü’nden geçen yola göre daha kötü. Eğer zamanınız bolsa ikisini de deneyin çünkü böylelikle farklı açılardan yapıyı algılayabilirsiniz. Baraj gölünün ortasında kaldığı için haftasonları mesire yeri olarak da kullanılan Güzelce Kemer’in etrafında bol miktarda küçük ve büyükbaş hayvanı otlarken göreceksiniz.


Doğayla içiçe bir Sinan yapısı Güzelce Kemer'den...

Eğer Cebeci Köy yolunu tercih ettiyseniz, geldiğiniz yoldan köy merkezine geri dönüp, merkezden sonraki taş ocağını geçerek vadinin diğer tarafındaki kıyıya inmeniz gerekiyor. Köyde yaşayanlar kemerleri çok iyi bildiklerinden, kaybolduğunuz zaman rahatlıkla durup Cebeci Köyü yaşayanlarından bilgi alabilirsiniz. Taş ocağını geçip baraj gölü kıyısına geldiğinizde büyük mimar Sinan’ın tasarladığı Mağlova Kemeri’ni göremeyeceksiniz. Sağ taraftaki vadiyi, yüksek gerilim hattının altından takip ederek, yaklaşık 200 m. yürüyünce muhteşem yapı karşınıza çıkar. Estetiğiyle insanları büyüleyen Mağlova Su Kemeri, hâlâ 16. yüzyıldaki gibi İstanbullular’a su taşımaya devam ediyor.

© 2006 Sinan'a Saygı. Her hakkı saklıdır. [Çekül Vakfı] [Tarihi Kentler Birliği]